EĞİTİM

Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır. Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan , yetenek, tutum vgelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir. Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan e diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun ) etkisi altında sosyal yeterlik ve optimum bireysel planlı etkiler dizgesizdir. Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istedik değişme meydana getirme sürecidir.
Genellikle resmi, yani kurumsal, eğitimle bir kullanıldığından bağlama göre öğretim, öğrenim gibi kavramlarla sıkça karıştırılmaktadır. Bu söylemde düşünüldüğünde eğitim kavramı iki genel çatıda tartışılabilir: toplumsal ve kurumsal eğitim
Yurtdışı eğitim
Yurtışı eğitim,genellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere yönelen bir öğrenci akımı olarak algılansa da,aslında kendi vatandaşı bulunulan topraklar dışında,dini,dili,kültürü farklı yabancı bir ülkede eğitim almaktır. Yurtdışı eğitim,dil eğitimi,üniversite eğitimi,yükseklisans eğitimi,mesleki ve kariyer eğitimi gibi temel başlıklar altında gruplandırılabilir. Türkiye'deki öğrencilerin yurtdışı eğitim konusundaki genel eğilimi Amerika ya da İngiltere'de eğitim almak olarak belirmiştir. Yurtdışında eğitim almak isteyen öğrencilere,gidilecek ülke konsololuklarında öğrenci vizesi verilerek,o ülkede belirli bir süre,ülkenin haklarından sınırlı olarak yararlanma hakkı tanınmaktadır.
Toplumsal eğitim
Bireyin, toplumun bir parçası olarak ailede başlamak üzere çevresindeki sosyal yapıdan aldığı eğitimdir. Geleneklere, dine, sınıfa vb. bağlı olan bu eğitim bireyin değer yargılarının yapısını oluşturur ve bir şekilde toplumun devamını sağlar.daha sonraki yaşamında da beşeri ilişkileri veya kariyer anlamında da aldığı eğitim çok önemlidir.
Topluma yönelik eğitim faaliyetlerinin ortak noktası, okul dışı, bir başka ifadeyle örgün eğitimin dışında kalmasıdır. Dolayısıyla, sosyal pedagoji; mecburî eğitimini tamamlamış olan veya buna paralel olarak bazı sosyal sorunlu kişiler için, genelde kamu kurum ve kuruluşlarca düzenli, plânlı ve sistemli bir şekilde yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinin bütünüdür.a
Kurumsal eğitim
Kurumsal eğitim bireyin okulda, farklı seviyelerde aldığı akademik eğitim olduğu gibi herhangi teknik konuda alınan bir kurs da olabilir. Kurumsal eğitim genel anlamda bireyi hayata hazırlamayı amaçlar.
Dünyada Eğitimin Tarihsel Süreci ve Yapısı
Eğitimin başlangıcı genel olarak söz edilecek olursa insanlık kadar eski olsa da bir bilim olarak çok yenidir. Dünya Avrupa'daki modern eğitim sisteminin kökleri orta çağ dönemine kadar gider. Orta çağdaki okullar öncelikli olarak kiliselere bağlıydı ve din adamı yetiştiriyordu. İlk üniversitelerin çoğu Hristiyan kökenliydi. Bununla birlikte 1088'de kurulan Bolonya Üniversitesi gibi laik üniversiteler de vardı.
Günümüzdeki eğitim anlayışı ise Amerikan filozof, psikolog ve eğitim reformcusu John Dewey'nin (1859 – 1952) fikirlerinden ilham almıştır. William James ile birlikte Pragmatizm'in de kurucuları arasında yer alan Dewey, Rousseau ve Plato'nun eğitim anlayışlarını eleştirmiş ve eğitimin köhnemiş, eski olguları tekrarla belletmeye değil öğrencinin bir kişi ve vatandaş olarak yaşamına uygulayabileceği bilgi ve becerileri kazandırma amacı gütmesi gerektiğini öne sürmüştür.
|